Ama her nedense içimden kaleme sarılmak geldi. Ne zamandır yazmıyordum SANA…
Şu an yaptığım bana bir günahmış gibi geliyor. Beni bu hale iten, şimdi odasında ilhan İrem’den ANLASANA adlı şarkıyı dinleyen ev arkadaşım Cengiz… İçimi dumanlı yoksa şarkıyı çok sevdiğinden midir bilmiyorum, içimde sana söylemeyi çok istediğim bir şeyin haykırışına sebep oldu;
Seni çok özledim…
Seninle ilk cümlelerimi kurduğum o internet kafe hala yerinde… 4 seneni verdiğin Hendek, yerli yerinde… Seni ilk kez dudaklarından öptüğüm ve her akşam arkandan baktığım o yol, o köşe, ŞARK köşemiz var ya… Hala yerinde ve hala seni haykırır gibi… Sanki şey der gibi…
Seni çok özledim…
Her akşam sıcak bir çay içtiğimiz ve gözlerimi gözlerinden, yüzünden alamadığım yer, YAZGI var ya; biraz değişti. Son görüşmemizi yaptığımız, bana kızdığın, bana belki de neler beslediğin o akşamki gibi hala… Biraz karışık ama tam bizlik… Bazen köşe başındaki süpermarkete giderken gözüm oraya takılıyor… İçerisi bir şeyler haykırır gibi…
Seni çok özledim…
Sokakların dili olsa kaç sabahı ederiz konuşa konuşa bende bilmiyorum inan. Gezdiğimiz, seninle yürümekten anlatamayacağım bir mutluluk duyduğum, çocukluğumun, hatta gençliğimin de şahidi bu sokaklar, sen mezun olduğundan; daha doğrusu beni bırakıp gittiğinden beri sanki hiç değişmedi… Oysa değişen çok şey var, ben göremiyorum… Sadece, belli belirsiz sesler fısıldıyorlar bana…
Seni çok özledim…
Aşığı olduğum bu şehir içinde bir aşk daha yaşamıştım seninle… Adapazarı’mın ve birde senin adın geçtiğinde aklımdan onlarca şey geçiyor artık. Burada her yer, her şey sana şahitlik eder gibi yüzüme bakıyor… Bırakıp gittiğin koskoca şehir, sana bağırıyor her gece… Her ne kadar bilmesende…
Seni çok özledim…
Aykut AKTÜY
HENDEK